- Akılsız köpeği yol kocatır.
- Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
- Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez.
- Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
- Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.
- Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir.
- Al elmaya taş atan çok olur.
- Al yakışırken, el bakışırken.
- Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
- Alışmış kudurmuştan beterdir.
- Alim unutmuş, kalem unutmamış.
- Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir.
- Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
- Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?
- Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.
- Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste.
- Altın anahtar, her kapıyı açar.
- Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
- Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.
- Altının kıymetini sarraf bilir.
- Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.
- Anan gibi saç büyütecegine, baban gibi bıyık büyüt.
- Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker.
- Ananın bastığı yavru incimez.
- Ananın bastığı yerde yavru ölmez.
- Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.
- Anlayana Sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.
- Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.
- Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.
- Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.
- Ar namus tertemiz.
- Arap eli öpmek, dudak karartmaz.
- Arayan belasını da devasını da bulur.
- Arayan bulur, inliyen ölür.
- Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
- Arı bal yapacak çiçeği bilir.
- Arı satmış namusu tellala vermiş.
- Arkadaş dediğinin gölgesinde suç islenir.
- Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyim.
- Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır.
- Arkalı it kurdu boğar.
- Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
- Arpa ekinde buğday bekleme.
- Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.
- Aslan yattığı yerden belli olur.
- Aslında olan tırnağına getirir.
- Aş kaşık ile, iş keşik ile.
- Aş sabahın iş sabahın.
- Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
- Aşk olmayınca meşk olmaz.
- At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
- At binenin kılıç kuşananındır.
- At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
- At karnından yiğit burnundan bellidir.
- At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
- At ölür de, itler bayram eder
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
- At sahibinin altında kişner.
- At ver hısım ol, kız ver hasım ol.
- At yedi günde, it yediği günde belli olur.
- At, sahibine göre kişner.
- Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.
- Ata et, ite ot verilmez.
- Atasözü tutmayan, uluya uluya kalır.
- Ateş düştüğü yeri yakar.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Atı alan Üsküdar’ı geçer.
- Atılan ok geri dönmez.
- Atımın alnı sakar, lakabını ele takar.
- Atın iyisi arkadan gelmez.
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
- Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış.
- Avradı er zapt etmez, ar zapt eder.
- Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
- Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.
- Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
- Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
- Az menfaat çok zarara mal olur.
- Az sabırda, çok keramet vardır.
- Az tamah, çok ziyan getirir.
- Az veren candan çok veren maldan verir.
- Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa.
- Azan mevlasını da bulur, belasını da.
- Azı bilmeyen çogu hiç bilmez.
- Azıcık aşım, kaygısız başım.
- Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
- Azıtmış, kudurmuştan beterdir.
- Azman olma, uzman ol.
- Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.
- Baba mirası yanan mum gibidir.
- Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş.
- Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
- Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
- Bağ dua değil, çapa dua ister.
- Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
- Bağa gir izin olsun ki, yemeye yüzün ola.
- Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
- Baht olmayınca başta, ne kuruda biter, ne de yaşta.
- Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma.
- Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.
- Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
- Bakmadan usta olunsaydı, kediler kasap olurdu.
- Bal döksen yalanır.
- Bal olan yerde sinek de bulunur.
- Bal tutan parmağını yalar.
- Bal, bal demekle ağız tatlanmaz
- Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer.
- Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
- Baskın basanındır.
- Baskısız yongayı yel alır.
- Bastığın yer bayram olsun.
- Baş başa, baş da padişaha bağlıdır.
- Baş nereye giderse, ayak oradadır.
- Başıma uymayan takke elin olsun.
- Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
- Başını acemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin.
- Başsız evin köpeği çok havlar.
- Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
- Bedava sirke baldan tatlıdır.
- Bekâr gözü ile kız alınmaz.
- Bekâra karı boşamak kolay gelir.
- Beleş peynir fare kapanında bulunur.
- Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
- Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt.
- Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
- Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
- Besle kargayı oysun gözünü.
- Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı.
- Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
- Beş parmağın beşi bir değildir.
- Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
- Bıçak sapını kesmez.
- Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
- Bilğisiz insan meyvesiz ağaca benzer.
- Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.
- Bilmediği beş vakit namaz, bilir de yanına varmaz.
- Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
- Bin bilsen de bir bilene danış.
- Bin ölçüp bir biçmeli.
- Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler.
- Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın.
- Bir ağaçta gül de biter, diken de.
- Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta.
- Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
- Bir bulutla kış gelmez.
- Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir.
- Bir dirhem et, bin ayıp örter.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın.
- Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
- Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır.
- Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer.
- Bir koyundan iki post olmaz.
- Bir musibet bin nasihatten iyidir.
- Bir nalına vurur, bir mıhına.
- Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork.
- Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.
- Birlikten kuvet doğar.
- Bitli baklanın kör alıcısı olur.
- Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim.
- Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.
- Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.
- Borç yiğidin kamçısıdır.
- Boş duranı Allah’da sevmez kulu da.
- Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.
- Boşboğazın sigarası yanmaz.
- Bugün bana ise yarın sana.
- Bugünkü işini yarına bırakma.
- Bugünkü tavuk, yarın ki kazdan iyidir.
- Bülbülü altın kafese koymuşlar “vatanım” demiş.
- Bülbülün çektiği; dili belasıdır.
- Büyük ekmek, büyük bezeden olur.
- Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
- Büyük zekalar birlikte düşünürler.
- Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.
- Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.
- Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
- Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur.
- Can boğazdan gelir.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Can çıkmadan ümit kesilmez.
- Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.
- Canı yanan eşek atı geçer.
- Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.
- Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
- Çalışan demir pas tutmaz.
- Çamura taş atma üstüne sıçrar.
- Çatal kazık yere batmaz.
- Çıngıraklı deve kaybolmaz.
- Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
- Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
- Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
- Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
- Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
- Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
- Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
- Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
- Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
- Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
- Çürük iple kuyuya inilmez.
- Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
- Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
- Damlaya damlaya göl olur.
- Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.
- Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
- Davulun sesi uzaktan güzel gelir.
- Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
- Demir nemden insan gamdan çürür.
- Demir tavında dövülür.
- Deniz sevilir de, densiz sevilmez.
- Denize düşen yılana sarılır.
- Derdini söylemeyen derman bulamaz.
- Dereyi görmeden paçayı sıvama.
- Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
- Dibi görünmeyen sudan geçme.
- Dinsizin hakkından imansız gelir.
- Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
- Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.
- Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
- Domuzdan post gavurdan dost olmaz.
- Dost acı söyler.
- Dost başa düşman ayağa bakar.
- Dost kara günde belli olur.
- Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
- Dövüşerek pazarlık et , güle güle ayrıl.
- Dut kurusuyla yar sevilmez.
- Düşenin dostu olmaz.
- Düşman ayağa dost basa bakar.
- Düşmanın karıncaysa da kork.
- Eceli gelen köpek cami duvarına işer.
- Eğri oturalım doğru konuşalım.
- Eken biçer, konan göçer.
- Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
- El ağzı ile çorba içilmez.
- El deliye, bende akıllıya muhtacım.
- El elden üstündür.
- El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
- El yarası onar. Dil yarası onmaz.
- El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanır.
- Eli dar olanın, dili kısa olur.
- Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur.
- Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.
- Elin ile koymadığını kaldırma.
- Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.
- Eşek hoşaftan ne anlar. Suyunu içer. denesini (tanesini) kor.
- Et tırnaktan ayrılmaz.
- Evladı ben doğurdum ama, gönlü benim değil ki…
- Fakir parasız olan değil akılsız olandır.
- Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.
- Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
- Geçtiğin köprüleri yakma.
- Gelin ata binmiş de, görkü kimin kapıya inmiş.
- Gem almayan atın ölümü yakındır.
- Gerçek dost kötü günde belli olur.
- Gergin ip, çabuk kopar.
- Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.
- Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur.
- Göğe direk, denize kapak olmaz.
- Görünen dağın uzağı olmaz.
- Görünen köy kılavuz istemez.
- Gözün ile görmediğini söyleme.
- Gülme komşuna gelir başına.
- Güneş giren eve hekim girmez.
- Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.
- Harman yel ile, düğün el ile olur.
- Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.
- Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir.
- Haydan gelen huya gider.
- Hazıra hanak, pişmişe konak.
- Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu.
- Her akla geleni işleme her ağacı taslama.
- Her işin başı sağlık.
- Her işte bir hayır vardır.
- Her koyun kendi bacağından asılır.
- Her kuşun eti yenmez.
- Her şakanın altında bir gerçek yatar.
- Her şeyin yenisi,dostun eskisi.
- Her taş baş yarmaz.
- Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
- Her zamanı bir sayma.
- Herkes aklını pazara çıkarmış,yine kendi aklını beğenmiş.
- Horoz ölür gözü çöplükte kalır.
- Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
- Irmak kenarına çeşme yapılmaz.
- Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
- Isıracak it dişini göstermez.
- Isıracak köpek dişini göstermez.
- Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
- İğneyi kendine,çuvaldızı ele batır.
- İki cambaz bir ipte oynamaz.
- İnsan kocar, gönlü kocamaz.
- İnsan konuşa konuşa,hayvan koklaşa koklaşa
- İnsan sözünden,hayvan yularından tutulur.
- İp inceldiği yerden kopar.
- İstediğini söyleyen,istemediğini işitir.
- İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.
- İsteyenin bir yüzü kara , vermeyenin iki yüzü kara.
- İşleyen demir ışıldar.
- İt ite buyurur, itte kuyruğuna.
- İt iti ısırmaz.
- İt kağnının gölgesine yatmışta, ne koyu gölgem var demiş.
- İt utansa don giyer.
- İti an çomağı hazırla.
- İyi insan lafının üzerine gelirmiş.
- İyilikle uslanmıyanın sonu kötektir (Dayak).
- Kafirden hacı, elden bacı olmaz.
- Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle.
- Kalem kılıçtan üstündür.
- Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.
- Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş.
- Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme.
- Kasap et derdinde koyun can derdinde.
- Kasap sevdiği postu yere vurur.
- Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.
- Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.
- Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez.
- Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.
- Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.
- Kel yanında kabak anılmaz.
- Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.
- Kendi düşen ağlamaz.
- Keskin sirke küpüne zarar verir.
- Kılıç kınını kesmez.
- Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.
- Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.
- Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.
- Kızını dövmeyen dizini döver.
- Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.
- Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi.
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır.
- Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar.
- Köpeksiz köy buldu değneksiz gezer.
- Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de.
- Körler sağırlar birbirini ağırlar.
- Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.
- Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
- Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar.
- Kurunun yanında yaş da yanar.
- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Leyleğin günü lak lak ile geçer.
- Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.
- Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
- Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
- Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur.
- Nasihat vereceğine, para ver.
- Nazar insanı mezara , hayvanı kazana götürür
- Ne ekersen onu biçersin.
- Ne verirsen elinle, o gider seninle.
- Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme.
- Okumayı sevmeyene dokuz hoca az.
- Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
- Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.
- Öfke ile kalkan zarar ile oturur.
- Öksüz kuzu, toklu olmaz.
- Para insana dil, elbise insana yol öğretir.
- Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.
- Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.
- Pire itte (köpekde), bit yiğitte bulunur.
- Pis boğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.
- Rüzgar eken Fırtına biçer.
- Sabır eden derviş muradına ermiş.
- Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.
- Sakla samanı gelir zamanı.
- Saman elin se samanlık senin
- Sayılı koyunu kurt kapmaz.
- Sen kendini övme el seni övsün.
- Sinek küçük ama, mide bulandırır.
- Soğuk su, sıcak aş – diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı.
- Sopayı yiyen eşek, atı geçer.
- Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni.
- Söyleme dostuna, oda söyler dostuna. Bir gün olur kül basarlar postuna.
- Söylemeyen ağız, söyleyen ağzı yorar.
- Söz büyüğün sus küçüğün.
- Söz gümüş sükut altın.
- Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır.
- Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.
- Su akarken testini doldur.
- Su akmayınca durulmaz.
- Su testisi su yolunda kırılır.
- Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
- Şaşkın ördek, tersine doğru yüzer.
- Şimşek çakmadan gök gürlemez.
- Tartılırsan denginle tartıl.
- Taşıma su ile değirmen dönmez.
- Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
- Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
- Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
- Tembele iş buyur sana akıl öğretsin.
- Tereciye tere satılmaz.
- Tırnağın varsa başını kaşı.
- Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.
- Tok açın halinden anlamaz.
- Tok ağırlaması güçtür.
- Topalla gezen aksama öğrenir.
- Tosya’ya tuza gideyim derken, evdeki bulgurdan olma.
- Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al.
- Ucuz alan pahalı alır.
- Ummadığın taş baş yarar.
- Umut fakirin ekmeğidir.
- Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Vakit nakittir.
- Vakitsiz öten horozun başını keserler.
- Var ne bilsin yokun halinden.
- Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun.
- Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
- Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.
- Yalnız taş duvar olmaz.
- Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
- Yarım hekim candan ,yarım hoca dinden eder
- Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer
- Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.
- Yemeye hazır dayanmaz.
- Yiğidi öldür hakkını yeme.
- Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.
- Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.
- Yola giden yorulmaz.
- Yolu yordamıyla, ormanı baltayla.
- Yöğrük at yemini artırır.
- Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
- Zahmetsiz rahmet olmaz.
- Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
- Zararın neresinden dönersen kârdır.
- Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.
- Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
- Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.
- Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
- Zenginin horozu bile yumurtlar.
- Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
- Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar.
- Zora dağlar dayanmaz.
- Zorla güzellik olmaz.
- Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.
- Aile kralların bile giremediği bir kaledir. ( R.W.Emerson )
- Aile hayatının güzelliği gibi hiçbir şey yoktur. ( Oscar Wilde)