beğenme Posted on 3 Haziran 20163 Haziran 2016 by sendeyiz sözler Bu yazı ercan tarafından gönderilmiştir baharda ayında öküz bayramda kız erkek beğenilmez
Ata Sözleri Posted on 27 Mayıs 201628 Mayıs 2016 by admin Akılsız köpeği yol kocatır. Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü. Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez. Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir. Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi. Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir. Al elmaya taş atan çok olur. Al yakışırken, el bakışırken. Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun. Alışmış kudurmuştan beterdir. Alim unutmuş, kalem unutmamış. Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir. Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş. Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek? Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini. Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste. Altın anahtar, her kapıyı açar. Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır. Altın yere düşmeyle değer kaybetmez. Altının kıymetini sarraf bilir. Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz. Anan gibi saç büyütecegine, baban gibi bıyık büyüt. Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker. Ananın bastığı yavru incimez. Ananın bastığı yerde yavru ölmez. Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al. Anlayana Sivri sinek saz anlamayana davul zurna az. Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz. Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur. Ar gözden, kar yüzden anlaşılır. Ar namus tertemiz. Arap eli öpmek, dudak karartmaz. Arayan belasını da devasını da bulur. Arayan bulur, inliyen ölür. Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar. Arı bal yapacak çiçeği bilir. Arı satmış namusu tellala vermiş. Arkadaş dediğinin gölgesinde suç islenir. Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyim. Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır. Arkalı it kurdu boğar. Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle. Arpa ekinde buğday bekleme. Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır. Aslan yattığı yerden belli olur. Aslında olan tırnağına getirir. Aş kaşık ile, iş keşik ile. Aş sabahın iş sabahın. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Aşk olmayınca meşk olmaz. At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin. At binenin kılıç kuşananındır. At ile avrat yiğidin ikbalindendir. At karnından yiğit burnundan bellidir. At olacak tay yürüyüşünden belli olur. At ölür de, itler bayram eder At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. At sahibinin altında kişner. At ver hısım ol, kız ver hasım ol. At yedi günde, it yediği günde belli olur. At, sahibine göre kişner. Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp. Ata et, ite ot verilmez. Atasözü tutmayan, uluya uluya kalır. Ateş düştüğü yeri yakar. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Atı alan Üsküdar’ı geçer. Atılan ok geri dönmez. Atımın alnı sakar, lakabını ele takar. Atın iyisi arkadan gelmez. Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler. Atın ölümü arpadan olsun. Atlar tepişirken arada eşekler ezilir. Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış. Avradı er zapt etmez, ar zapt eder. Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar. Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür. Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz. Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz. Ayağını yorganına göre uzat. Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne. Az menfaat çok zarara mal olur. Az sabırda, çok keramet vardır. Az tamah, çok ziyan getirir. Az veren candan çok veren maldan verir. Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa. Azan mevlasını da bulur, belasını da. Azı bilmeyen çogu hiç bilmez. Azıcık aşım, kaygısız başım. Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur. Azıtmış, kudurmuştan beterdir. Azman olma, uzman ol. Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır. Baba mirası yanan mum gibidir. Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş. Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım. Babası ölen bey, anası ölen kadın olur. Bağ dua değil, çapa dua ister. Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun. Bağa gir izin olsun ki, yemeye yüzün ola. Bağlı aslana tavşan bile hücum eder. Baht olmayınca başta, ne kuruda biter, ne de yaşta. Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur. Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir. Bakmadan usta olunsaydı, kediler kasap olurdu. Bal döksen yalanır. Bal olan yerde sinek de bulunur. Bal tutan parmağını yalar. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer. Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa. Baskın basanındır. Baskısız yongayı yel alır. Bastığın yer bayram olsun. Baş başa, baş da padişaha bağlıdır. Baş nereye giderse, ayak oradadır. Başıma uymayan takke elin olsun. Başındaki fese bak, girdiği kümese bak. Başını acemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin. Başsız evin köpeği çok havlar. Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur. Bedava sirke baldan tatlıdır. Bekâr gözü ile kız alınmaz. Bekâra karı boşamak kolay gelir. Beleş peynir fare kapanında bulunur. Belli düşman, gizli dosttan yeğdir. Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt. Benim adım Hıdır, elimden gelen budur. Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin. Besle kargayı oysun gözünü. Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı. Beş kuruşluk fener o kadar yanar. Beş parmağın beşi bir değildir. Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir. Bıçak sapını kesmez. Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez. Bilğisiz insan meyvesiz ağaca benzer. Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş. Bilmediği beş vakit namaz, bilir de yanına varmaz. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. Bin bilsen de bir bilene danış. Bin ölçüp bir biçmeli. Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler. Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın. Bir ağaçta gül de biter, diken de. Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta. Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır. Bir bulutla kış gelmez. Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir. Bir dirhem et, bin ayıp örter. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır. Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer. Bir koyundan iki post olmaz. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Bir nalına vurur, bir mıhına. Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork. Bir yiğit kırk yılda meydana gelir. Birlikten kuvet doğar. Bitli baklanın kör alıcısı olur. Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim. Boğulursan büyük suda (denizde) boğul. Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir. Borç yiğidin kamçısıdır. Boş duranı Allah’da sevmez kulu da. Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış. Boşboğazın sigarası yanmaz. Bugün bana ise yarın sana. Bugünkü işini yarına bırakma. Bugünkü tavuk, yarın ki kazdan iyidir. Bülbülü altın kafese koymuşlar “vatanım” demiş. Bülbülün çektiği; dili belasıdır. Büyük ekmek, büyük bezeden olur. Büyük lokma ye, büyük söz söyleme. Büyük zekalar birlikte düşünürler. Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir. Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir. Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin. Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur. Can boğazdan gelir. Can çıkar huy çıkmaz. Can çıkmadan ümit kesilmez. Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır. Canı yanan eşek atı geçer. Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme. Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider. Çalışan demir pas tutmaz. Çamura taş atma üstüne sıçrar. Çatal kazık yere batmaz. Çıngıraklı deve kaybolmaz. Çıracı olsam ay akşamdan doğar. Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır. Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir. Çingenenin ipini, kendisine çektirirler. Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış. Çocuğu işe gönder, peşinden sen git. Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin. Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz. Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir. Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez. Çürük iple kuyuya inilmez. Çürük tahtaya çivi çakılmaz. Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur. Damlaya damlaya göl olur. Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Davulun sesi uzaktan güzel gelir. Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna. Demir nemden insan gamdan çürür. Demir tavında dövülür. Deniz sevilir de, densiz sevilmez. Denize düşen yılana sarılır. Derdini söylemeyen derman bulamaz. Dereyi görmeden paçayı sıvama. Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur. Dibi görünmeyen sudan geçme. Dinsizin hakkından imansız gelir. Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez. Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar. Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek. Domuzdan post gavurdan dost olmaz. Dost acı söyler. Dost başa düşman ayağa bakar. Dost kara günde belli olur. Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur. Dövüşerek pazarlık et , güle güle ayrıl. Dut kurusuyla yar sevilmez. Düşenin dostu olmaz. Düşman ayağa dost basa bakar. Düşmanın karıncaysa da kork. Eceli gelen köpek cami duvarına işer. Eğri oturalım doğru konuşalım. Eken biçer, konan göçer. Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur. El ağzı ile çorba içilmez. El deliye, bende akıllıya muhtacım. El elden üstündür. El elin eşeğini türkü çağırarak arar. El yarası onar. Dil yarası onmaz. El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanır. Eli dar olanın, dili kısa olur. Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur. Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor. Elin ile koymadığını kaldırma. Emanet (Amanat) ata binen, tez iner. Eşek hoşaftan ne anlar. Suyunu içer. denesini (tanesini) kor. Et tırnaktan ayrılmaz. Evladı ben doğurdum ama, gönlü benim değil ki… Fakir parasız olan değil akılsız olandır. Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar. Garip kuşun yuvasını Allah yapar. Geçtiğin köprüleri yakma. Gelin ata binmiş de, görkü kimin kapıya inmiş. Gem almayan atın ölümü yakındır. Gerçek dost kötü günde belli olur. Gergin ip, çabuk kopar. Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler. Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur. Göğe direk, denize kapak olmaz. Görünen dağın uzağı olmaz. Görünen köy kılavuz istemez. Gözün ile görmediğini söyleme. Gülme komşuna gelir başına. Güneş giren eve hekim girmez. Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur. Harman yel ile, düğün el ile olur. Hasta yatan değil, eceli gelen ölür. Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir. Haydan gelen huya gider. Hazıra hanak, pişmişe konak. Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu. Her akla geleni işleme her ağacı taslama. Her işin başı sağlık. Her işte bir hayır vardır. Her koyun kendi bacağından asılır. Her kuşun eti yenmez. Her şakanın altında bir gerçek yatar. Her şeyin yenisi,dostun eskisi. Her taş baş yarmaz. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır Her zamanı bir sayma. Herkes aklını pazara çıkarmış,yine kendi aklını beğenmiş. Horoz ölür gözü çöplükte kalır. Horozu çok olan köyün sabahı geç olur. Irmak kenarına çeşme yapılmaz. Irmaktan geçerken at değiştirilmez. Isıracak it dişini göstermez. Isıracak köpek dişini göstermez. Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz. İğneyi kendine,çuvaldızı ele batır. İki cambaz bir ipte oynamaz. İnsan kocar, gönlü kocamaz. İnsan konuşa konuşa,hayvan koklaşa koklaşa İnsan sözünden,hayvan yularından tutulur. İp inceldiği yerden kopar. İstediğini söyleyen,istemediğini işitir. İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp. İsteyenin bir yüzü kara , vermeyenin iki yüzü kara. İşleyen demir ışıldar. İt ite buyurur, itte kuyruğuna. İt iti ısırmaz. İt kağnının gölgesine yatmışta, ne koyu gölgem var demiş. İt utansa don giyer. İti an çomağı hazırla. İyi insan lafının üzerine gelirmiş. İyilikle uslanmıyanın sonu kötektir (Dayak). Kafirden hacı, elden bacı olmaz. Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle. Kalem kılıçtan üstündür. Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu. Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş. Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme. Kasap et derdinde koyun can derdinde. Kasap sevdiği postu yere vurur. Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma. Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker. Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez. Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu. Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür. Kel yanında kabak anılmaz. Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al. Kendi düşen ağlamaz. Keskin sirke küpüne zarar verir. Kılıç kınını kesmez. Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz. Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür. Kızım sana diyorum, gelinim sen anla. Kızını dövmeyen dizini döver. Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar. Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır. Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar. Köpeksiz köy buldu değneksiz gezer. Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez. Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur. Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar. Kurunun yanında yaş da yanar. Lafla peynir gemisi yürümez. Leyleğin günü lak lak ile geçer. Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır. Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur. Nasihat vereceğine, para ver. Nazar insanı mezara , hayvanı kazana götürür Ne ekersen onu biçersin. Ne verirsen elinle, o gider seninle. Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme. Okumayı sevmeyene dokuz hoca az. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz. Öfke gelir gider, kelle gider gelmez. Öfke ile kalkan zarar ile oturur. Öksüz kuzu, toklu olmaz. Para insana dil, elbise insana yol öğretir. Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez. Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş. Pire itte (köpekde), bit yiğitte bulunur. Pis boğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz. Rüzgar eken Fırtına biçer. Sabır eden derviş muradına ermiş. Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi. Sakla samanı gelir zamanı. Saman elin se samanlık senin Sayılı koyunu kurt kapmaz. Sen kendini övme el seni övsün. Sinek küçük ama, mide bulandırır. Soğuk su, sıcak aş – diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı. Sopayı yiyen eşek, atı geçer. Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni. Söyleme dostuna, oda söyler dostuna. Bir gün olur kül basarlar postuna. Söylemeyen ağız, söyleyen ağzı yorar. Söz büyüğün sus küçüğün. Söz gümüş sükut altın. Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır. Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir. Su akarken testini doldur. Su akmayınca durulmaz. Su testisi su yolunda kırılır. Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. Şaşkın ördek, tersine doğru yüzer. Şimşek çakmadan gök gürlemez. Tartılırsan denginle tartıl. Taşıma su ile değirmen dönmez. Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Tekkeyi bekleyen çorbayı içer. Tembele iş buyur sana akıl öğretsin. Tereciye tere satılmaz. Tırnağın varsa başını kaşı. Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır. Tok açın halinden anlamaz. Tok ağırlaması güçtür. Topalla gezen aksama öğrenir. Tosya’ya tuza gideyim derken, evdeki bulgurdan olma. Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al. Ucuz alan pahalı alır. Ummadığın taş baş yarar. Umut fakirin ekmeğidir. Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt. Üzüm üzüme baka baka kararır. Üzümünü ye bağını sorma. Vakit nakittir. Vakitsiz öten horozun başını keserler. Var ne bilsin yokun halinden. Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına. Yalnız taş duvar olmaz. Yanlış hesap Bağdat’tan döner. Yarım hekim candan ,yarım hoca dinden eder Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur. Yemeye hazır dayanmaz. Yiğidi öldür hakkını yeme. Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için. Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter. Yola giden yorulmaz. Yolu yordamıyla, ormanı baltayla. Yöğrük at yemini artırır. Yuvarlanan taş, yosun tutmaz. Zahmetsiz rahmet olmaz. Zaman sana uymazsa sen zamana uy. Zararın neresinden dönersen kârdır. Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır. Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır. Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar. Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş. Zenginin horozu bile yumurtlar. Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar. Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar. Zora dağlar dayanmaz. Zorla güzellik olmaz. Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.